İki Zihnimiz ve Biz
iki zihnimiz ve biz-Aslında birler iki zihne sahip varlıklarız. Biri düşünen diğeri ise hisseden iki zihnin sahipleriyiz. Bu duygusal / akılcı ikiliğin en bilindik ayırt edilişi halk dilinde “kalp” ile “kafa” dır.
Biri duygusal biri akılcı olan bu iki zihnimiz, çoğunlukla bir uyum içindedirler. Bu ikisi olağanüstü bir işbirliği ile duygu düşünceler için, düşünceler duygu için vazgeçilmez şekilde etkileşim içindedirler.
Bu farklı bilinç biçimleri birbiri ile kaynaştırarak hayatta yol almamıza yardımcı olsalar da zihnin akılcı-duygusal dengesinin belirli bir orantısı vardır.
Hisler yoğunlaştıkça duygusal zihin devreye girer ve akılcı zihin etkisi azalır. Tutkular bu dengeyi sarstığında duygusal zihin üstünlük sağlar ve akılcı zihni etkisiz bırakır.
Örneğin yaşamımızın tehlikede olduğu ve durup ne yapacağımızı düşünmeye zaman olmadığı hatta bunun belki de hayatımıza mal olacağı anlarda duygu ve sezgilerimizin anlık kararlarımıza ve tepkilerimize rehberlik etmesinde olduğu gibi duygu, akılcı zihin işleyişine katkıda bulunur.
Akılcı zihin ise bazen bu duygusal verileri şekillendirir ve bazen de reddedebilir. Bunlar hem işbirliği içinde hem de birbiri ile çelişen çatışan birbiri ille bağlantılı ve ancak birbirinden bağımsız yeteneklerdir.
Akılcı zihin üzerinde duyguların nasıl bu kadar güçlü olduğunu ve duygu ile aklın neden sık sık çatıştığını daha iyi anlayabilmek için beyin gelişimine bakmamız gerekir.