Lodaer Img

Çocuğum Ne Kadar Zeki

Çocuğum Ne Kadar Zeki

Çocuğum Ne Kadar Zeki? İtiraf edelim ya da etmeyelim tüm ebeveynlerin merak konusu olan bu sorunun cevabı acaba şu şekilde olabilir mi?

Çocuğa, “sana bir soru sormak istiyorum” dediğimizde, çocuğun tepkisi:

“Hadi, hadi, sor, sorsana, sor lütfen…” gibisinden oluyorsa, çocuğun entelektüel açıdan ilgili ve zeki bir çocuk olması muhtemeldir diyebiliriz.

Çocuk (gönülsüzce) “sooooor” diyorsa, entelektüel ilginin düşük olduğu düşünülebilir.

“Hayır, sorma, bana sorma, hatta bana sorma da kime sorarsan sor” türü bir tepki veriyorsa, entelektüel ilgisi yok ve sınırlı bir zekâya sahip diye bir ihtimal güdebiliriz.

Yukarıdaki geçen diyalog ve çıkarımlar şüphesiz ki sadece hoş bir anekdottan ibarettir. Sadece bir tepkiye bakarak bir çocuğun zekâsını saptama lüksümüz yoktur ve de olamaz.

Peki, “zeki insanın özellikleri nelerdir?”

“zekice” diye söz edebileceğimiz davranışlar şu üç boyutta tanımlanabilir:

Bileşimsel Alan: Zihinsel çabanın verimliliği ile ilgilidir.

Meta-bileşenler: Araştırma yapma, planlama, problem çözme, sentez yapma, özgün bir bütün oluşturma,, izleme ve değerlendirme gibi üst düzey düşünme gerektiren yönetsel süreçleri içerir.

Meta-bileşenler, daha alt düzeydeki “performans” ve “bilgi kazanma” süreçlerinden sürekli geri bildirim alır.

Performans bileşenler: Alt düzeyde yönetsel olmayan süreçleri içerir. Zekânın analitik görevlerini yerine getirirler. Performans bileşenleri bilgiyi, yeni durumlara ilişkin sonuç çıkarmak, uygulamak ve karşılaştırma yapmak için kullanır. Diğer yandan meta bileşenlere bilgi gönderirken bilgi kazanma bileşenleri ile etkileşerek çalışır.

Bilgi kazanma bileşenleri: Performans bileşenleri gibi, yönetsel olmayan alt düzey süreçleri içerir. Gönderilen bilgilerin ilgili ya da değerli olup olmadığını ayırt eder. Bu süreç eski ve yeni bilginin özümsenmesi ve örgütlenmesi olan “seçici kodlamadır”. Değerli-ilgili bilgilerin bütünleştirilmesi kullanılabilir ve elverişli bir yapı oluşturur. Yeni bilgi geldiğinde eski bilişsel yapıyla seçici karşılaştırma gerçekleşir.

Deneyimsel Alan: Zihinsel çabanın yeniliği ve özgünlüğü ile ilgilidir.

Bu alanda önemli olan, yenilik ve otomatikleşme kavramlarıdır.

Yeni durumu kopyalama zekânın ayrılmaz bir parçasıdır. Yeni duruma cevap verme, düşünce geliştirme bilgi işleme becerisinin düzeyine bağlıdır.

Deneyimsel alanda yer alan ikinci kavram otomatikleşmedir. Tekrarlanan düşünceler ve uygulamalar otomatikleşmeyi sağlar. Sıkça tekrarlanan deneyimler otomatik cevaplara neden olur. Birey otomatik cevap vermesi gerektirmeyen durumlarda olayların akışına daha fazla dikkat edebilir.

Bağlamsal Alan: Zihinsel çabanın sağlamlığı ile ilgilidir.

Bu alan problem çözücüdür. Bireyler bir problemle karşılaştıklarında 3 temel problem çözme stratejisi kullanmaktadırlar. Bunlar:

  1. Kendini değiştirme (çevreye uyum): “Davranışlarımı değiştirirsem problemi çözebilirim.”
  2. Başkalarını değiştirme (çevreyi biçimlendirme): “Probleme başkalarının yaptıkları neden oluyor. Onları değiştirirsem problemi çözerim.”
  3. Koşulları değiştirme (çevreyi seçme): “Bazı ortamsal özellikler probleme neden oluyor. Ortamı ya da ortamdaki özellikleri değiştirirsem problem çözülür.”

Özetle; zekâ, bireyin doğuştan sahip olduğu, genetik bir potansiyeldir ve beyin yönetici işlevlerini kapsayan; deneyim, öğrenme ve çevreden kaynaklanan etkenlerle biçimlenen bir bileşimdir. Zekâ, birtakım zekâ testleri ile bağlam/gerçek yaşam durumları içinde niceliksel olarak ölçümlenmekte olan, potansiyeli ölçüsünde geliştirilebilir, çeşitli yollarla ortaya konulabilir. Bireylerin gizli güçlerini ve onların başarılı olabilecekleri farklı yolları anlamak için de kullanılabilir.

Yazar hakkında

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir